Efendim, malum işletme okuyorum 4 senedir.bir de ingilizce okuduğumu da söyleyeyim da havam batsın.hıh. ( senelerdir ingilizce işletme okuyanların hali hep budur,başına o ingilizceyi koydunuz mu bişeyler değişio sanırız.neyse bu konuya başka bir zaman dönerim:))
hal böle olunca benimde pazarlama,tüketici davranışları,pazar araştırmaları fln fln hep ilgili olduğum konular oldu.şimdi sizlerle son zamanlarda okuduğum bir yazıyıpaylaşmak istiyorum.Amerikada krizle birlikte değişen tüketici davranışlarını şöyle özetlemişler:
17 ways consumers are changing!
-
Less credit,more cash: yani artık akıllanmışlar ve kredi kartlarına hücum etmiyorlamış.ama bu demek değilmiş ki alışverişi bırakmışlar,sadece nakit parayla alışveriş tercih ediliyormuş daha çok.
-
the end of the monthly payer: aylık kredi borcumu ödeyeyim gerisini sonra hallederim mantığını bırakıp, toplam borcu kapatmaya yönelmişler.
-
greater suspicion: artık ne devlete,ne bankalara,ne de büyük şirketlere güven kalmamış.
-
more resourcefulness: "kimseye güvenmiyosam,kendime güveniyorum" mantığı ile hareket eden tüketici artık evde yemeği dışarda yemeğe tercih eder olmuşlar.
-
less brand loyalty: brand-name ürünler artık off-price ürünlere tacı devretmiş.
-
smaller is bigger: küçük evim olsun,arabam kutu gibi olsun,big big mac yiyeceğime happy meak yiyeyim demişler.
-
a rental rebound: artık kimse mal sahibi olamadığından, herşeyi kiralama mantığı öne çıkmış.
-
less window shopping: madem alamıyorum,o zaman vitrinlere de bakmam demiş amerikalı kadınlar.
-
more closet shopping: closet shopping den kasıt eskiden giymediklerimizi haydi şimdi giyelim mantığıdır efendim.
-
decluttering: evden temizlik yapma bahanesiylen,eski eşyaların üstünden para kazanma gene moda olmuş.
-
food frugality: hala dışarda yemek yemeğe inat edenler ise çareyi bir kaç appetizer ile geçiştirmekte bulmuşlar.
-
more gardening: bahçeye sebze meyve ekmece artmış.
-
less waste: e haliyle daha az israf etmeye başlamışlar.
-
less healthcare: sağlık sigortalarını ödeyemeyenler kendi sağlıklarını değişik şekillerde korumaya çalışmışlar.
-
more negotiating: pazarlık yapmak artık rutin haline gelmiş.
-
more volunteering: zamanı olan amerikalı kendini hayır işlerine vermiş.
-
redefining success: bu da işin yalan kısmı.bol kazançlı olmak başarı değil,kendini tatmin ettiğin işte olmak başarı sayılmaya başlanmış.
daha detaylı bilgi için:
http://www.usnews.com/money/business-economy/slideshows/17-ways-consumers-are-changing